Kırılmış Dal.

Konu: Kırılmış Dal. Ptsi Ocak 09, 2012 6:35 pm

Gece, güneşin önünü kapatmıştı âdeta. Gökte kızıllık kendini gösteremeden arşa bir fincan kahve dökülmüş gibi yayıldı karanlık, semâda.

Küçük çocuk, şaşkın yüz ifadesiyle teleskop başına geçmiş anne ve babasının kıyafetlerini çekiştirmeye başladı. Çehresine yayılmış ılık bir tebessümde hem mutluluk hem de hayal kırıklıkları sezilebiliyordu. Kendisine dönen büyük yüze doğru gözlerini yuvalarından çıkarmak istercesine baktıktan sonra onlar gibi kahverengi birkaç sözcüğü bıraktı dudaklarından. Kara değil; ancak berrak… Kelimeler teleskoplarda büzüldü, küçücük olup boşluğa süzüldü.

Birkaç sıkıntı dolu lafla beraber hareket eden erkek bedeni, küçük çocuğun yanına yanaştı ve kulağına bir şeyler fısıldadı. Fısıltı büyüdü, odayı kapladı. Ses, bir kabı dolduran gazmışçasına her yere dokunduğunda yeşil alevler belirdi sihirli oyukta.
Evin en nadir uğranan yerinden yok olan iki beden, sırayla belirdi Diagon Yolunda. Ardından koyuldular yola, yan yana.
Eskimiş tahtalar, bir hapishane gibi etrafı kapladığından olsa gerek iç karartıcı bir görüntü belirdi çocuğun gözlerinde, direk. Hafif bir ürpermeyle içeri girdiğinde babası, takip etti onu minik adımları. İçerideki yaşlı adam, masum gülümsemesiyle selamladığında müşterilerini, küçük büyücü rahatlamış gibiydi.

Uzun, ince bir asa çıkarttı adam kutudan. “Aynı babamın parmakları gibi…” dedi çocuk dudaklarına karşı koyamadan. Hafif bir tebessüm yayıldı herkesin yüzüne; küçük parmakları arasında gezdirmek adına uzandı çocuk asaya. Asa ile bir çember çizdi havada, tüm asalar uçuştu her yana. Dükkân sahibi son anda çekti asasını ve eski hâline çevirdi dükkânını. Bir asa daha verdiğinde çocuğun eline, yine her şey savruldu ve adam anladı elindeki en cılız asayla çocuğun hayatını kurtaracağını. Hogwarts mektubunu almış büyücü, aklına o anı getirdi ve bir çember de bu asayla çizdi. Asanın ucunda parladı bir ışık… Birkaç saniye geçmişti ki etraf yeniden dağınık! Adam yaklaştı çocuğun babasına ve fısıldadı birkaç kelime burada.

Aldılar incecik bir dal gibi cılız asayı ve kısacık parmakları arasında gezdirdi çocuk yirmi santimetrelik asasını.